RÖPORTAJLAR:
hakaner6060@gmail.com
BLOG
Bir toplumun en büyük felaketi sadece kanunların ihlali değildir; asıl yıkım vicdanların sessizce körelmesidir. Bugün, doğru ile yanlışın yer değiştirdiği, hakikatin sesinin gürültüye yenik düştüğü bir çağın tam ortasındayız.
İyilik, reklam olmadan görünmez oldu. Erdemli olan geri plana itilirken kötülük sansasyonla alkışlanıyor. Gençlerin gözleri bir pop yıldızının ışıltısında değil; bilgeliğin, sabrın ve üretkenliğin ışığında olmalıydı. Eğer bir bilim insanının, bir öğretmenin ya da bir işçinin hayatı örnek alınsaydı belki de bugün geleceğe dair umudumuz daha sarsılmaz olurdu.
Oysa ecdadımız ne güzel söylemişti:
Bu topraklarda söz hep yürekten söylenmiş, terazi vicdanla kurulmuştur. Ve şimdi bu terazinin dengesini yeniden bulmak zorundayız. Çünkü içinde bulunduğumuz çözülme bir günde başlamadı. Yılların ihmali, duyarsızlığı ve suskunluğu birikti ve işte buradayız. Ama hâlâ geç değil. Çözüm ellerimizde, yüreklerimizde, evlerimizde ve okullarımızda saklı.
Ne Yapmalı?
1. Evde Başla Bir çocuğa önce bir çiçeğe can vermeyi ardından bir insana içten bir selam vermeyi öğret. Sevgi evde filizlenir, toplumda meyve verir.
2. Sosyal Medyayı Bilinçli Kullan Yargılamayı değil takdiri yay. İyilik görünür oldukça cesaret bulur, çoğalır.
3. Rol Modelleri Yeniden Tanımla Ekranlarda sabırla üretmiş, bilgiyle büyümüş, gönül diliyle konuşan insanlar olsun. Gençler kimleri görüyorsa onlara benzer.
4. Küçük İyilikleri Büyüt Yaşlıya yer vermek, çöpü yerden kaldırmak, sıraya uymak… Bunlar sadece davranış değil geleceğe örülen erdem tuğlalarıdır.
Bugün yaşadığımız çürüme bir sonuç değil bir sürecin yankısıdır. Ancak bu yankıyı susturmak, yepyeni bir sesle –vicdanın, sevginin, ahlakın sesiyle– yeniden konuşmak mümkündür.
Değerleri hatırlamak yetmez; onları yaşatmak, çocuklara örnek olmak zorundayız. Çünkü gelecek onu inşa edenlerin erdemli omuzlarında yükselecektir.
Hakan Erdem | Gazeteci – Yazar